Milletler kurumlarla hayat bulur ve gelişirler

No Comment 269 Views

Doğruluk, hak, hukuk adalet gibi değerler, insanlarda inanç haline sonra da davranışlar haline gelerek hayat bulur. Davranışlar tekrar edildiğinde alışkanlıklara dönüşür, onlardan da ilkeler ve kurallar ortaya çıkar. Böylece değerler (inançlar) giderek ete-kemiğe bürünür, aynısını yapan insanlar arasında bağlara dönüşür ve bulundukları beldede sosyal, toplumsal doku oluşmaya başlar. Bu oluşumlardan belli bir amaca hizmet edenler, tıpkı insan vücudunda olduğu gibi, zamanla bir araya gelerek kümeler oluşturur ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamak üzere organlara dönüşürler. Bu küme ve organlar da zaman içinde tekâmül ederek daha yüksek formlar kazanır; yardım kuruluşları, yönetim ve adalet sistemleri gibi kurumların oluşum sürecini başlatırlar.

çarklar

Kurumlar insanlara hangi faydaları sağlar? 

Kurumlar sosyal yapıya çakılmış kazıklar, toplumsal yapılanmanın devlet içine uzanan direkleri gibidir. Birleştiklerinde toplumun omurgasını oluştururlar. Toplumlar ve devletler kurumlarla ayakta dururlar. Toplumlar ve devletler çok zaman kurumlarla iç içe geçerler. Bu bakımdan kurumlar, toplumun devletin içine uzanan kolları gibidir. Mesela insanlık tarihinin en önemli, uzun ömürlü ve süper kurumlarından biri olan ahilik bunun güzel örneklerinden biridir. Halkın değerlerini ve isteklerini devletin içine taşır, devletin işleyişini etkiler ve orada halkı temsil ederler. Tersinden de devletin halka hizmet etmesinin kan damarları gibi çalışırlar. Zira kurumlar toplumun ve devletin duyan-işiten kulakları, gören gözleri, ortak düşünme organları ve hafızası gibidir.

Bu bakımdan devleti sivilleştirmenin, sivil tutmanın ve adaleti sağlamanın yollarından biri de sivil kurumlardır. Örgütlü devlet ve örgütlenmemiş sivil toplum büyük bir dengesizlik sebebidir ve devlet eliyle haksızlıkları kolaylaştırır. Bu yüzden gelişememiş toplumlarda bir insan diğerine kolay haksızlık yapamazken bir devlet görevlisi, devlet üzerinden bir insana çok kolay haksızlık yapabilmektedir.

Böylece insanın dünya ve ahiret mutluluğu için var olan değerler, kurallar ve ilkeler hem kurumlar üzerinden daha iyi hizmete dönüşür, hem de kurumlar sayesinde daha uzun ömürlü olurlar. Mesela yoksulların gözetilmesini ve adaletin tecelli etmesinin kolaylaştırır, böylece toplumun sağlığını ve mutluluğunu artırır, ömrünü uzatırlar.

Yaptığımız hizmetleri nasıl kurumsal hale getirebiliriz?

institutions_fao.org

 

Milletlerin hayatında kurumların öneminin farkında mıyız? Bu önemine rağmen kurumlar inşa etmek gibi bir niyetimiz var mı? Var olan kurumlarımızı yaşatmak, geliştirmek ve daha iyi işletmek için bir gayretimiz var mı? Mesela, medeniyetimizin alâmet-i fârikası olan vakıflarımızı bugün daha çok geliştirip ileri götürmek yerine bu güzide kurumlarımızı nasıl bozduğumuzun farkında mıyız![1]

İnançlarımızı ve evrensel değerlerimizi, fanilerin (liderlerin) eline verip onların insafına mı terk ediyoruz, yoksa insandan daha baki, uzun ömürlü olan kurumlara mı dönüştürüyoruz? Hangisi daha doğru: Topluma ait olanı, toplumun ihtiyaç duyduklarını yine toplumun korumasına ve geliştirmesine mi açmalı, yoksa belli insanların himmetine mi terk etmeliyiz? Değerlerimizi liderlerin eliyle taşımak belki bir kolaylıktır ama aslında tembelliğin eseri ve onları saman alevi içine atmaktır! İnandığımız şeylerin bütün toplum tarafından ve uzun süreyle meyvesinin yenmesini istiyorsak bir araya gelerek onları kurumlara dönüştürmek gerekir. Diyelim ki, iyi insan yetiştirme işini liderlere veya partilere havale etmek yerine çok iyi eğitim kurumlarımız olmalıdır. Herkesin hakkını arayabilmesi ve bulması liderlerin veya belli bir kesimin insafına terk edilmemeli, güçlü ve sürekli gelişen bir adalet müessesinin varlığına güvenmeliyiz.

[1] Alâmet-i fârika: 1. Bir kişiye veya şeye özelliğini veren husus, ayırıcı vasıf. 2. Bir kişi veya nesneyi belirtmek için kullanılan ayırıcı işaret, damga, marka.

Resim: The University of Arizona, Colleges of Art and Science. (http://clas.arizona.edu/gls/concentrations/global-institutions)

Şekil: FAO (http://www.fao.org/docrep/006/y5084e/y5084e04.htm)

Resim: https://www.apgo.org/binary/13FDS/WS2-6.pdf

Yazıyı Paylaşırmısınız

About the author

A.Ü. DTCF mezunu. İngiltere, Sheffield Üniversitesinde Enformasyon Yönetimi, İsrail'de Kırsal Bölgesel Kalkınma Planlaması Post Graduate Study. Yayınlanmış çalışmaları: Söz İncileri; Divan Edebiyatından Seçilmiş Beyitler (2. baskı), Önce Söz Vardı; Fıkıh, Edebiyat ve Tasavvuftan Seçmeler. İlgi alanları: Yenilik, değişim, Gelişme. Uzmanlık alanı: Proje Yönetimi.

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked (required)

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.